Bağlantıları atla
Elektrik enerjisi, modern yaşamın vazgeçilmez bir unsuru ve ekonomik kalkınmanın temel girdilerinden biridir. Enerji kaynaklarının çeşitliliği, üretim ve çevrim tesisleri, iletim–dağıtım sistemleri ve tüketim alanları, enerji sektörünün temel bileşenlerini oluşturur.Elektrik Enerjisinde Özelleştirme Politikalarının Mesken Tüketicisi Açısından Sonuçları

Elektrik Enerjisinde Özelleştirme Politikalarının Mesken Tüketicisi Açısından Sonuçları

Elektrik enerjisi, modern yaşamın vazgeçilmez bir unsuru ve ekonomik kalkınmanın temel girdilerinden biridir. Enerji kaynaklarının çeşitliliği, üretim ve çevrim tesisleri, iletim–dağıtım sistemleri ve tüketim alanları, enerji sektörünün temel bileşenlerini oluşturur.

Türkiye’de elektrik tüketimi; mesken, ticarethane, sanayi, aydınlatma ve tarımsal sulama olmak üzere beş ana kategoride değerlendirilir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, meskenlerde elektrik tüketimi toplam enerji kullanımının %25,76’sını oluşturmuştur (2020). Bu oran, 2019 yılında %24,56 idi.

YılMesken Tüketim Oranı (%)Kaynak
201924,56EPDK
202025,76EPDK

Elektrik enerjisi, temel bir insan hakkı olarak kabul edilmekte; yalnızca bireylerin yaşam kalitesini değil, sanayi, ticaret, tarım ve ulaşım gibi sektörlerin de sürdürülebilir gelişimini doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle üretimden dağıtıma kadar uzanan tüm aşamalarda ucuz, erişilebilir ve güvenilir enerji arzı hayati önem taşır.

Türkiye’de elektrik üretimi ve dağıtımı, özelleştirme politikaları sonrasında özel sektör tarafından yürütülmekte; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ise fiyatlandırma, kalite ve performans denetiminden sorumludur. Bugün ülkede 21 dağıtım bölgesinde tekel niteliğinde özel şirketler faaliyet göstermektedir.

Bu durum, fiyatlandırma, hizmet kalitesi ve bölgesel eşitsizlikler açısından tartışma konusudur. Özellikle mesken kullanıcıları açısından, elektrik faturalarındaki vergi oranları, asgari ücret ve medyan gelir düzeyine göre enerji maliyetinin yoksulluk sınırına etkisi, ayrıca bölgesel kayıp–kaçak oranları gibi göstergeler önemli sosyal ve ekonomik analiz başlıkları haline gelmiştir.

Çalışmanın temel amacı, elektrik hizmetlerinin geçmişte olduğu gibi kamu eliyle yürütülmesinin mi, yoksa özel sektörün devam eden rolünün mü tüketici açısından daha faydalı olduğunu değerlendirmektir. Bu kapsamda enerji üretiminden son kullanıcıya kadar tüm sürecin; ekonomik verimlilik, toplumsal adalet ve sürdürülebilirlik ölçütleriyle yeniden incelenmesi gerekmektedir.

Politika belgemizi ve dokümanı incelemek için tıklayın.